1. Anasayfa
  2. Osmanlı Devleti

II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devleti

II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı Devleti

II. Abdülhamid 31 Ağustos 1876 tarihinde 34. Osmanlı Padişahı olarak henüz 34 yaşındayken tahta çıktı. Tahta çıktığında devlet büyük bir buhran içindeydi. Zira kendinden önceki Padişahlardan olan Sultan Abdülaziz bir darbeyle tahttan indirilmiş ve yerine Abdülhamid’in abisi V. Murat tahta çıkartılmıştı.

V. Murat pek başarılı bir Padişah olamamıştı. Psikolojisi bozuk olan ve Masonların oyuncağı olarak yorumlanan bu Padişah kısa süreli saltanatından sonra Mithat Paşa ve ekibi tarafından tahttan indirilmişti. V. Murat’ın yerine Şehzade Abdülhamid çıkartıldı.

Fakat Abdülhamid tahta çıkabilmek için Mithat Paşa’ya bir söz vermişti. Verdiği söz ise tahta geçtikten sonra Meşrutiyeti ilan etmesiydi. Bu verdiği söz ile tahta çıkan II. Abdülhamid, Padişah olduktan kısa bir süre sonra I. Meşrutiyeti ilan etti. Meşrutiyete göre Osmanlı tarihinde ilk kez bir meclis açılmıştır.

Ülke artık sadece Padişahla değil aynı zamanda meclisle yönetilecekti. Alınacak kararlarda meclisinde söz sahibi olmasına rağmen hakimiyetin esas kaynağı yine Padişahtı.

Meşrutiyetin ilan edilmesi ve 93 Harbi

Ancak açılan bu yeni meclis Osmanlı İmparatorluğu’nun başına büyük belalar açacaktı. Zira meclis açıldıktan kısa bir süre sonra Osmanlı devletinin en büyük yenilgilerinden birini almasına sebep olacak 93 harbini başlattı. Ruslar ile 24 Nisan 1877 ve 3 Mart 1878 tarihleri arasında gerçekleşen bu savaş Osmanlı İmparatorluğu’nun II. Abdülhamid döneminde büyük topraklar kaybetmesinin en büyük nedeniydi. Savaş ilk başlarda Osmanlı lehine olsa da daha sonra Ruslar üstünlüğü ele geçirmişlerdi. Plevne Fatihi Gazi Osman Paşa, Rusları üç kez durdurmayı başarmıştı ve Avrupalıların savaşı Osmanlıların kazanacağı yönünde haberler yapmasına sebebiyet vermişti. Ancak daha sonra savaşı Ruslar kazanmış ve İstanbul’a girmeyi dahi başarmışlardı. Bu savaş İngiltere ve Fransa’nın Osmanlının toprak bütünlüğünü koruma politikasını ortadan kaldırmıştı.

II. Abdülhamid Döneminde Toprak Kayıpları

Savaştan önce Osmanlıların yıkılmasını geciktirme politikası uygulayan Büyük Britanya bu savaşın sonunda Osmanlının artık sadece toprak kaybeden bir pasta olduğunu düşündü ve kendi de bu pastadan pay almak için harekete geçti. Bu doğrultuda 1882 yılında Mısır’ı almak için harekete geçen Büyük Britanya, Mısır Valisinin İngilizlere olan borcunu bahane göstererek Mısır’ı işgal etti. Böylelikle Osmanlı İmparatorluğu 365 yıllık ellerinde bulunan ve çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Mısır’ı kaybetmiş oldu.

Ayrıca İngilizler 93 harbinden sonra Kıbrıs’ı da ele geçirmişlerdi. Günümüzde kimi çevreler II. Abdülhamid’in Kıbrıs’ı İngilizlere kiraladığını iddia etse de; II. Abdülhamid İngilizleri 93 harbi sonrasında anlaşmaya dahil etmek ve Osmanlı’yı savunmaları için Kıbrıs’ı İngilizlere geçici olarak kiralamıştı ancak Kıbrıs asla Osmanlılara geri verilmedi.

Ancak bu uğurda Osmanlılar Kıbrıs’ı kaybetse de Bulgar Prensliğinin kurulması, Romanya’nın bağımsız olması ve Rusların toprak kazanımları Berlin Antlaşmasıyla geri alındı. II. Abdülhamid savaş yanlısı olmamıştır. 93 harbinin başlamasını da istememekteydi ancak Mithat Paşa ve Meclis, Padişah’tan izin almayarak Ruslara savaş açmıştır.

Hatta Mithat Paşa, Rus elçilerle görüşme yaptığı zaman şu sözü söylemişti: ‘Biz buralara 400 çadırla geldik, gerekirse 400 çadırla geri döneriz’. Bu savaş Osmanlı İmparatorluğunun yıkılış sürecine girmesindeki en önemli etkendi. Savaştan sonra Fransızlarda Osmanlı’dan Tunus’u almak için harekete geçmek istiyorlardı ve bir bahane arıyorlardı.

Bu bahanede ellerine Mithat Paşa’nın İzmir’de ki Fransız Konsolosluğuna sığınmasıyla geçmişti. Mithat Paşa II. Abdülhamid’den kaçarak Fransızlara sığınmıştır. Abdülhamid’de Fransızlardan Mithat Paşa’yı teslim etmesini istedi. Fransızlarda teklifi kabul ettiler çünkü Mithat Paşa’yı teslim etmeselerdi Tunus’u ele geçirme politikaları gecikmeye uğrayabilirdi. Böylelikle Mithat Paşa, Osmanlı Hükümetine iade edilmiştir. Ve Fransızların, Tunus’u ele geçirmeleri kolaylaştı.

II. Abdülhamid’in Yaptırdığı Eserler

II. Abdülhamid, Osmanlı ve Türkiye tarihi açısından önemli pek çok kurumun öncüsüdür. Örneğin 1881 senesinde ülkede telefonun kullanılmaya başlanması, 1899 yılında günümüzde hala kullanılmakta olan Şişli Etfal Hastanesinin kurulması, 25 Mart 1906 tarihinde Darülaceze kurulması, Kız Sanat okulu projesini yürürlüğe koyması, Sirkeci ve Haydarpaşa garlarının kullanıma sunulması, Hicaz demir yolunun açılması, 1877 yılında Posta Telgraf Teşkilatının bakanlık haline getirilmesi, tahta çıktığında 250 olan rüştiye sayısını 1909’da 900’e çıkarması, 6 olan idadi sayısını 109’a çıkarması ve 1877 yılında bulunan modern ilkokul sayılarını 1905’de 9000’e çıkarması gibi faaliyetleri II. Abdülhamid’in ülkede oluşturmaya çalıştığı düzene örnektir.

Bir Kadın Osmanlı Paşası: Emine Valide Paşa

1897 Yunan Harbi

II. Abdülhamid, dönemindeki önemli bir diğer savaş da 1897 yılındaki Osmanlı-Yunan harbidir. Bu savaş Yunanların, Türk topraklarına tecavüzde bulunmasıyla başlamıştı. II. Abdülhamid savaşmadan barışı sağlayabilmek için Avrupalı devletleri ve Rusya’yı arabulucu yapmaya çalışmıştır. Ancak başarılı olamamıştır.

Bu sebepten 3 Şubat 1897 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu, Yunan Krallığına savaş ilan etti. Bu savaş yaklaşık 10 ay sürmüştü ve savaşı cephede Osmanlıların kazanmalarına rağmen, Yunanlar savaşı masada kazanmıştı.

Yani askeri olarak Osmanlıların üstünlük göstermelerine ve Yunanlılara ders vermek için Atina’ya kadar gelmemize rağmen Rusya araya girmiş ve siz Atina’ya girerseniz bizde Erzurum’a gireriz şeklinde tavırlarını ortaya koymuşlardı. Bu sebepten savaşı Osmanlı tarafı kaybetmişti.

II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi ve Ölümü

II. Abdülhamid, Türk tarihinin en çok tartışılan 3 Türk’ünden biridir. Türk halkının yarısı II. Abdülhamid’i Ulu Hakan olarak görürken, kalan yarısı da Abdülhamid’i kaybettikleri topraklar yüzünden suçlu bulmaktadır.

II. Abdülhamid’in tahttan indirilme sebebi ise darbeci subayların istediklerini yapmamasıydı. Tarihe 31 Mart İsyanı olarak geçen bu büyük olaydan sonra darbeciler Abdülhamid’in tahtta kalmasını uygun bulmadılar. Darbeciler tekrar bir meclis kurmak istemiştir.

Abdülhamid’in de bu fikre karşı olduğunu bilmekteydiler. Bu yüzden II. Abdülhamid 27 Nisan 1909 tarihinde İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından tahttan indirilmiştir. Yerine 65 yaşındaki Sultan Reşat Efendi çıkartılmıştır. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürgüne gönderilmiştir. Ancak Balkan savaşının çıkması ve Selanik’in düşmesi korkusuyla tekrar İstanbul’a getirtilmiştir. Beylerbeyi sarayında gözetim altında tutulmuştur.

Sonuç olarak 10 Şubat 1918 tarihinde soğuk algınlığı ve mide rahatsızlığı sebebiyle 76 yaşındayken vefat etti. II. Abdülhamid’in mezarı Çemberlitaş’ta yani dedesi II. Mahmut’un türbesinin içindedir.

İlginizi Çekebilir
1514 Çaldıran Savaşı

Bültenimize Katılın!

Abonelik Bültenimize katılın, tarihi anları kaçırmayın! Hemen ücretsiz üye olun ve en özel güncellemelerle tarihin içinde kalın. Geçmişin kapıları sizin için aralanıyor!