1. Anasayfa
  2. Türk Tarihi

Kızıl Elma Ne Demektir?

Kızıl Elma Ne Demektir?

Kızıl Elma, Türklerin dünya hakimiyeti idealiyle bağlantılı en eski kavramlardan biridir ve Türk milliyetçiliği düşüncesinin temel taşlarından birini oluşturur. Bu bağlamda, Kızıl Elma kavramı, farklı kaynaklarda “Mutlak dünya hâkimiyetinin sembolü“, “Türk’ün gerçekleştirmeyi amaçladığı ideali” veya “Türk ordusunun hedefi” gibi çeşitli ancak birbiriyle yakından ilişkilendirilen anlamlar içinde sıklıkla kullanılmıştır.

İlk olarak Orta Asya Türkleri arasında doğan bu ideali, zaman içinde çeşitli anlamlarla donatılmıştır. Başka bir deyişle, bu ideali gerçekleştirmeyi, hedefleri ve fethedilmesi gereken yerleri tanımlayan bir sembol olarak kullanılmış ve çeşitli zaferlerin işareti, hâkimiyetin simgesi veya fethedilmeyi bekleyen yerlerin sembolü olarak işlev görmüştür.

Kızılelma ülküsü ne demektir?

Kızıl Elma, Türk mitolojisinde, özellikle de Oğuz Türkleri için, zihinde giderek uzaklaşan ancak uzaklaştıkça cazibesi artan idealleri ve hayalleri temsil eden anlamlı bir simgedir. Kızıl Elma’nın temel amacı, Türklük felsefesini dünyaya yaymaktır, bu da onu önemli bir sembol haline getirir.

Türk milliyetçiliği ve Türk yayılmacılığının gözde sembollerinden biri olan Kızıl Elma, Türk devletleri için bir hedef ve amaç simgesidir. Kızıl Elma imgesi, sadece ulaşılmak istenen bir yerin veya fethedilmek istenen bir şehrin sembolü olmanın ötesine geçer; zaman zaman devlet kurma ideali, zaman zaman cihan hakimiyeti düşüncesi, zaman zaman da Türk birliği ideali olarak anlam bulur. Bu sembol, sadece hayali hedefleri değil, aynı zamanda büyük düşünce sistemlerini ve hedefleri temsil eder.

Kızıl Elma’nın gücü, sadece bir simge olmaktan öte, Türk kültürünün derin bir parçası olarak kabul edilmesinden gelir. Türk milletinin birlik ve güç ideallerini yansıtan bu sembol, Türk mitolojisinin ve tarihinin önemli bir parçasıdır, günümüzde de bu anlamını sürdürerek Türklerin kültürel mirasında önemli bir yer tutar.

Osmanlı’da Kızılelma nedir?

Kızılelma, Türklerin fetih ve hâkimiyet anlayışını simgeleyen önemli bir semboldür ve kendisini uzak, ulaşılamaz bir hedef olarak ifade eder. Aynı zamanda İstanbul, Roma, Viyana, Estergon, Budin gibi çeşitli şehirlerin adlarıyla anılabilir. Osmanlı döneminde yazılmış edebi eserlerde uzun bir süre boyunca Roma’nın sembolü olarak kullanılan bu kavram, geniş bir coğrafyada çeşitli medeniyetlerde ve toplumlarda benzer anlamlarla karşımıza çıkar. Yunan mitolojilerinden Avrasya mitolojilerine kadar, Kızılelma her zaman hâkimiyetin sembolü olmuştur.

Kızılelma imgesi, ulaşılması gereken bir yer veya fethedilmesi gereken bir şehir olarak değil, aynı zamanda devlet kurma ideali, cihan hâkimiyeti düşüncesi ve Türk birliği idealini de temsil eder. Bu sembol, sadece coğrafi bir konumu değil, aynı zamanda büyük düşünceleri ve hedefleri simgeler. Edebiyat ve tarih boyunca Kızılelma’nın peşinden koşma düşüncesi, Türklerin özgün hedeflerine ve ideallerine olan bağlılığını yansıtır.

Bu sembolün gücü, sadece bir yerin değil, aynı zamanda bir ulusun, bir devletin ve birliğin simgesi olarak kullanılmasından gelir. Kızılelma, sadece tarihsel bir sembol değil, aynı zamanda bugünkü anlamıyla da, idealize edilmiş bir geleceği temsil eder. Türklerin kültürel mirasında derin izler bırakan bu sembol, hala günümüzde de anlamını koruyarak Türk milletinin birlik ve güç idealini yansıtmaktadır.

Türklerde Bozkurt Sembolünün Anlamı ve Önemi Nedir?

Fatih Sultan Mehmet’in Kızıl Elması Neresidir?

Türk’ün kolektif bilinçaltında efsanevi bir şekilde yaşayan bu ideali, Osmanlılar döneminde tarihi kayıtlara da geçmiştir. Bu dönemdeki anlayışa göre Kızılelma, değişmeyen ve tek bir gerçeklik alanında değil, idealler sahasında bulunmaktadır. Osmanlı padişahları, dünya hakimiyetine ulaşmak için ilk adım olarak İstanbul’u görmeyi hedeflemişlerdir. Bu düşünce, halk ve askerler arasında Kızılelma adı ve efsanesiyle yayılmış, İstanbul’un ele geçirilmesi Türkler için bir sembol haline gelmiştir. Ayasofya’nın önünde bulunan Justinyanus heykelinin elindeki kızıl küre, Bizans’ın devamı için bir tür uğur simgesi olarak kabul edilmiştir. Bu küre, Türkler tarafından ele geçirilmesi gereken bir hedef olarak, yani Kızılelma olarak sembolize edilmiştir.

İstanbul’un Türklerin kontrolüne geçmesinden sonra, yeni Kızılelma olarak Roma’daki St. Pierre Kilisesi’nin kubbesi belirlenmiştir. Kızılelma, Katolik dünyasının merkezine taşınmıştır. Türklerin yeni Kızılelma’sı olan Roma, Fatih’in düzenlediği Otranto Seferi’nin hedefi olmuştur. Ragıp Şevki Yeşim’in romanında da Türklerin İtalya’daki Kızılelma macerası anlatılmaktadır.

Bu nedenle, Kızıl Elma kavramı, Türkler için elde edilmesi gereken zaferler ve inanılması gereken idealleri simgeler. Bu bağlamda, Kızıl Elma sürekli bir hedef ve ideali temsil eder, ulaşıldıkça daha da uzaklaşan bir amacı ifade eder.

Türk milliyetçiliğinin önde gelen figürlerinden biri olan Ziya Gökalp, Kızıl Elma kavramını Turan idealiyle birleştirerek yeni bir boyut kazandırmıştır. Gökalp, Türklerin büyük bir ülkede bir arada yaşama hayallerini anlattığı “Turan” adlı şiirinde, Kızıl Elma’yı bu ülkede yaşayan insanların ortak bir ideali olarak kullanmıştır. Bu ideali aramaları ve ulaşmaları gereken yerleri ve fikirleri temsil eder.

Aynı şekilde “Kızılelma” adlı şiirinde de Ziya Gökalp, “Kızılelma yok mu? Şüphesiz vardır / Fakat onun semti başka diyardır… / Zemini mefkûre, seması hayal…” diyerek Kızılelma’nın somut bir coğrafi yer olmadığını, daha çok bir fikir ve ülkü olduğunu vurgulamıştır.

Sonuç

Sonuç olarak, Kızıl Elma kavramı, Türk milletinin tarihi ideallerini sembolize eden bir sembol haline gelmiştir. Bu kavram, her dönemde Türk kültürüne, önceliklerine ve hedeflerine uygun olarak farklı anlamlar kazanmış ve bazen coğrafi bir yer, bazen de manevi bir idealin adı olmuştur.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın!

Abonelik Bültenimize katılın, tarihi anları kaçırmayın! Hemen ücretsiz üye olun ve en özel güncellemelerle tarihin içinde kalın. Geçmişin kapıları sizin için aralanıyor!