Mehmet Akif Ersoy Kimdir?
  1. Anasayfa
  2. Türkiye Cumhuriyeti

Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

Mehmet Akif Ersoy; Türk şair, veteriner hekim, vaiz, hafız, Kur’an mütercimi ve siyasetçi. İstiklal Marşımızın yazarı, milli ve dini hassasiyeti olan Türk milletinin gönlünde yer edinen İslamcılık akımının önemli şahsiyetidir. Oldukça sıkıntılı bir yaşam sürdü buna rağmen Safahat ve Kuran meali gibi önemli eserlere imza attı.

Mehmet Akif Ersoy’un Hayatı

1873 yılında İstanbul’un Fatih semtinde doğan Mehmet Akif ilk eğitimine mahalle mektebinde başladı. Burada 2 yıl okuduktan sonra İbtidai Mektebi’ne gitti ve babasından Arapça öğrendi. 1885 yılında Fatih Merkez Rüşdiyesi’nden mezun oldu. Mülkiye Mektebi’nin İdadi bölümüne yazılmıştır. 1889 yılında Mülkiye Baytar Mektebi’ne başladı, okulunu birincilik ile bitiren Mehmet Akif spora meyilli olup şiir ile olan münasebetini arttırdı. İlk iş hayatına memuriyet ile başladı ve bu vesile ile çeşitli illleri gezdi. Burada halk ile dertleşen Akif’in gördükleri ve duydukları onun şiirlerinin realist olmasını sağlayarak onun üslubunu geliştirdi.

1906 yılında çeşitli okullarda hocalık yapmaya başladı, bunun yanında II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte Sırat-ı Müstakim mecmuasının başyazarlığını da yürüttü. Ayrıca döneminin aydınları arasında Arapça’yı en iyi bilenlerden biri olması nedeni ile Arap edebiyatı ve tercümeleri dersi de verdi.

Kastamonu’da Nasrullah Camii’nde yapmış olduğu vaaz  ki bu konuşmasında Sevr Antlaşması’nın bizim için büyük bir felaket olacağını, bundan dolayı onun yerine Batılı sömürgecilerin karşısına iman ve silahla dikilmeyi hayati mecburiyet olduğunu telkin etmiştir.

Mehmet Akif Ersoy’un Balkan Savaşı ve Mısır Yılları

Balkan Savaşı sırasında kurulan Hey’et-i İrşadiyye’ye katılmıştır. Burada döneminin önemli edebiyatçıları ile birlikte hareket etmiştir. Halkı edebiyat ile uyandırmak aydınlatmak yolunda çalışmalar yapan arkadaşlarından Recaizade’nin ona halkın milli bir destana ihtiyacı olduğunu ve bunu ancak kendisinin yazabileceğini söyledi. Zaten Mehmet Akif de savaş sonrasında halkın içine düştüğü durum karşısında yılmamak, birlikten ayrılmamak ve orduya yardım gibi konularda vaazlar vererek, Hakkın Seslerindeki şiirlerini yazdı.

1914 yılında Mısır ve Medine’ye 2 aylığına gittikten sonra Harbiye Nezareti tarafından istihbarat çalışmaları yapmak üzere Berlin’e gönderildi. Burada Batı’yı yakından tanıma imkanı elde edebilecek bir süre kaldı ve sonra Riyad’a sonra tekrar Medine’ye gitti; ki buranın ona uyandırdığı duygular sonucunda ‘’Necid Çöllerinden Medine’ye’’ adlı manzumesini yazmıştır.

Mehmet Akif Ersoy Birinci Dünya Savaşı Sonrası ve Siyasete Girişi

1920 yılında I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti’nin aleyhine sonuçlanması Milli Mücadele hareketine fiilen katılmasına neden oldu. Bunun yanı sıra halkı birliğe davet eden konuşmalarının yanında hiçbir maddi kaygı gütmedi sadece vatan sevgisiyle çalışmıştır. Ayrıca ‘’Milli Mücadele’nin manevi lideri’’ sıfatını almaya layık görülmüştür.  Yine aynı yıl Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa’nın teklifi üzerine Burdur mebusu seçilmiştir.

İstiklal Marşı ve Kur’an Meali

Mehmet Akif Ersoy Kimdir?

1920 yılında Maarif Vekaleti milli marş güftesi için bir yarışma açmıştır. Bu yarışmaya da 700’den fazla şiir gelmiştir. Hiçbiri beğenilmemiştir. Ancak maddi ödül konduğu için yarışmaya katılmayan Mehmet Akif eğer para ödülü kaldırılırsa yazacağını söyledi ve mükafat kaldırılınca şiirini teslim etti. 1921 yılında okunan İstiklal Marşı kabul edilmiştir.

1925 yılından sonra Mısır’da yaşamaya başladı. Yine aynı yıl Diyanet İşleri Reisliği’nin teklifi üzerine Elmalı Muhammed Hamdi ile birlikte bir çalışma yapmışlardır. Kur’an-ı Kerimin tefsirini Elmalı Hamdi, Mehmet Akif ise mealini yazdı. Ayrıca bu çalışmaları yürütürken hala Mısır’da bulunuyor ve vatan hasreti ile yanıp tutuşuyordu. Safahat’ın yedinci ve son kitabı Gölgeler’i 1933 yılında Kahire’de bastırdı.

Fikri Dünyası ve Edebi Kişiliği

Şiirliğinde hayalperestlikten uzak gerçekçi bir dil kullanan şair, Türk şiirinde toplum meselelerini en çok ele alan kişi olmuştur. Sanatkar ruhlu, şair yaratılışlı olan Akif, meşrutiyete dayalı bir yönetimi savunarak II. Abdülhamid’in sıkı yönetiminin aleyhinde bir tutum sergilemiştir. Akif, çocukluğundan beri İslam kültürü ile beslenerek büyümüştür. İslam’dan taviz vermeden diğer fikirlere sahip kişiler ile iş birliği yapılabileceğini savunmaktadır.

Ayrıca yazmış olduğu Safahat’ta ırkçılığa karşı durmuştur. Bunun İslam’a da aykırı olduğunu savunarak devleti parçalayabileceğini söylemiştir. Vatana, toprağa, bayrağa, milletin faziletlerine, diline ve sanatına son derece bağlı olan Mehmet Akif, doğu ve batı musikisine de ilgi duymaktaydı.

Mehmet Akif Ersoy Vefaatı

1935’te hastalanan Mehmed Akif, hava değişimi için bir aylığına Lübnan’a ve o sırada Fransız idaresinde bulunan Antakya’ya gitti. Hastalığının ağırlaşması üzerine 17 Haziran 1936’da İstanbul’a döndü. Bundan dolayı Nişantaşı Sağlık Yurdunda tedavi gördükten sonra yaz aylarında Said Halim Paşa’nın Alemdağ’daki Baltacı Çiftliği’nde oğlu Prens Halim tarafından misafir edilmiştir. Son zamanlarını aynı ailenin Beyoğlu’ndaki Mısır Apartmanı’nda kendisine ayırdığı dairede geçirdi ve orada vefat etmiştir.

Mehmet Akif Ersoy ‘un Başlıca Eserleri

1.Safahat –  44 şiirden oluşan sosyal dertleri konu edinen kitabı.

2. Safahat – Süleymaniye Kürsüsünde,

3. Safahat – Hakkın Sesleri,

4. Safahat – Fatih Kürsüsünde,

5. Safahat – Hatıralar,

6. Safahat – Asım

7. Safahat – Gölgeler’den oluşan şaheserdir.

Bu kitapları dışında yazmış olduğu şiirlere örnek olarak şunları söyelebiliriz. Bülbül, Çanakkale Şehitlerine, İkinci Asım ve İstiklal Marşı gösterilebilir.

İlginizi Çekebilir

Bültenimize Katılın!

Abonelik Bültenimize katılın, tarihi anları kaçırmayın! Hemen ücretsiz üye olun ve en özel güncellemelerle tarihin içinde kalın. Geçmişin kapıları sizin için aralanıyor!