Şamanizm geçmişten günümüze gelen en eski inanç sitemlerinden biridir. Özellikle orta Asya da başlayan bu inanç sistemi kuzey Amerika, güney Amerika, Kore ve Japonya’da görülür. Günümüz de ise Sibirya’da orta Asya da Kırgızistan da Kazakistan da yaşayan isim yapmış şamanlar vardır ve özellikle Sibirya’da yaşayan şamanların zaman zaman toplantı yaptıkları bilinir. Amerika yaşayan kızıl derilerin yaptıkları dini ritüeller ile Şamanizm de yapılan ritüeller paralellik gösterir.
Bazı bölgelerde Şamanizm bir inanç olarak görülse de bazı toplumlarda Şamanizm bir trans ,ritüel töreni olarak görülmüştür. Özellikle göçebe halklar tarafından rağbet görmüş ve çoğu ritüel hatta törenlerinde şamanların giydiği kıyafetler bile buna göre şekillenmiştir. Şamanizm’e göre gök, yer ve yer altı üçe ayrılır ruhlar da iyi ve kötü olarak ikiye ayrılırlar. Şamanizm’e göre gökte iyilik ruhları ve tanrıları, yeryüzünde insanlar, yer altında ise kötülük ruhları ve tanrısı bulunmaktadır.
İlkbahar yaz ve sonbahar ritüellerinde iyilik tanrısına beyaz kısrak kurban etme adeti vardır. Sadece şamanların görebildiği ve yer altında yaşayan kötülük ruhları ise insanlar öldükten sonra 40 gün daha ölünün evine girmeye çalışırlar ayrıca kötü ruhlar insanların içine girerek ya da onların ruhlarını çalarak insanları hasta ederler. Şamanizm de her yerin mutlak bir sahibi bir koruyucusu vardır yeryüzünde herhangi bir iş yapılacağı zaman orayı koruyan gözeten ruhlardan izin almak gerekir ve hatta onlara kurbanlar sunulmalı onlar razı edilmelidir.
Bu yüzden Türk toplumlarına bakılırsa vatan bir bütündür ve kutsaldır belki de çoğu toplumda olmayan Türkler de son derece kuvvetli bağlarla bağlanılmış vatan özelliği bu yüzdendir ve vatan Türkler de her şeyden daha kutsaldır. Şamanizm inancına inanan kişiye Şamanist dini ayinleri, ritüelleri yapan önderlere ise şaman denir. Kelime anlamı olarak şaman ‘ruh avcısı, doktor, kâhin ‘anlamına gelmektedir.
İçindekiler
Şamanlar göçebe midir?
Şamanlar bir nevi göçebe kültürün dini liderleri olarak görülebilir ve şamanların bir şekilde şaman olduklarını topluma ispatlamaları gerekmektedir. Özellikle bu toplumlarda saralı kişilerin sürekli trans halinde oldukları düşünülüp onların şaman olduklarına inanılmıştır. Şamanlar öldüklerinde asla gömülmezler çam ağacından yapılma dört ayaklı yüksekliklere konularak orada çürümeye bırakılırlar.
Her şamanın kendi ayinlerinde kullandıkları kendilerine özgü kıyafetleri vardır ve bu kıyafetler her şaman için özeldir sadece kendisine dikilir. Her şamanın kendine ait bir davulu vardır ve bu davulu törenlerde kullanırlar şamanlar davulları ile ritim oluşturarak bir nevi ayini yönlendirmektedirler. Bu davullar şamanlar öldüklerinde yırtılarak yanı başlarına konulur ve başka kişiler tarafından kullanılmazlar.
Özellikle çember törenlerinde şaman ortaya geçer ve diğer Şamanistler onun etrafını çevirerek ortada şaman ve ateş, etrafında bir nevi trans halinde dans ederler bu sırada etrafta tütsüler yakılmıştır bu ayinlerde şamanların iyi ruhlarla trans halinde olduklarına inanılır ve bir nevi ibadet yapılmış olunur .Şamanlar trans halindedirler ve bedenden bedene geçme ruhtan ruha geçme özellikleri olduğuna inanılır. Bu yüzden şaman olunmaz bu özellikleri taşıyabilmek için şaman doğulur.
Şamanlar iyi ruhlarla iletişime geçmek için ayin düzenlerler ve kötü ruhları da insanlardan uzak tutmaya çalışırlar. Kötü ruhların bir şekilde musallat oldukları insanları da kötü ruhları kovarak iyileştirmeye çalışırlar. Şamanizm göçebe toplumlar da daha sık görüldüğünden ve göçebe toplumlar daha sık olarak tabiat olaylarına maruz kaldıklarından tabiatta geçekleşen iyi ya da kötü bütün olaylar ruhlarla ilişkilendirilmiştir.
Çok yağmur yağdığı zaman, gök gürlediği zaman göğe ok , baharda ilk gök gürlediğinde dağlara çıkıp ruhları memnun etmek için etrafa süt dökmek gibi bazı ritüeller vardır. Genel olarak doğaya ait olan kötü ruhların dar geçitlerde, ormanlarda, evlerde olduğuna inanılır.
Bu yüzden özellikle tabiat ruhlarına ağaçlara çaput bağlamak yada ağaç altlarına serilen kıymetli hayvan postları ile onları mutlu etme çabası vardır. Doğada bağlanan bu çaputların bile kendine ait bir renkleri ve ritüelleri vardır. Beyaz çaputlar tanrılar için kırmızı çaputlar doğa ve yer için siyah çaputlar ise kötülükler ve yer altı ruhları için ağaçlara bağlanırlar.
Bazı bilim adamlarına göre Şamanizm ile Budizm de kendi aralarında etkileşim içinde oldukları savunulur Budizm’de ise tanrıları memnun etmek için onlara sunulan yiyecekler ile bu duruma arasında benzerlikler vardır. Ayrıca Budist ülkelerde kapı önlerine konulan ejderha ,yada aslan figürlerinin evin içine girmeye çalışan kötü ruhlardan ev sahiplerini korumaya çalıştığına inanılır. Şamanizm’deki şamanlar nasıl kıymetli ve bir nevi dini lider ise Budizm’deki Budist rahiplerde çok kıymetlidir .
Ölüm ya da doğum bile mutlaka ruhlarla ilişkilidir mesela doğum ile ilgili olan kötü ruhlar doğumdan sonra lohusa kadınlara musallat olurlar ve nerdeyse 40 gün onlarla uğraşırlar bu yüzden çocukların 40’ını uçurma ya da 40 çıkartma ritüelleri hep Şamanizm’den kalan adetlerdir.
Türklerde Bozkurt Sembolünün Anlamı ve Önemi Nedir?
Şamanizm’in ektileri
İslam ile Şamanizm’in etkileşimine bakacak olursak İslam esasında Türklere gelinceye kadar beş adet paganist kültürden etkilenmiştir.
- Arap müşrik kültürü: Emevilerin zamanında bu tarzdaki değiş tokuşlar yine tekrarlanmıştır.
- İran eski Sasani kültürü
- Hint kültürü: Hint kültürü özellikle İslam’ın mistik kısmına özellikle tasavvufi kısmına çok etki etmiştir.
- Eski Yunan: Eski Yunan metinleri Arapçaya çevrilmiştir. Müslüman halifelerin saraylarında bunlar tercüme edilmiştir.
- Şamanizm
Özellikle Şaman kültüründe kutsal olan 7, 40, 52 günlerin kutlanması İslamiyet’te ise buralarda mevlit okutulması. Helva yapılması hatta yapılan helvanın ölmüşlerin ruhuna gönderilmesi birer etkileşim örneğidir. Özellikle orta Asya dan göçmüş Türk toplumu içinden yaşayan insanların çoğunu neden yaptıklarını bilmeden yaptıkları ritüellerde Şamanizm’in etkisi vardır.
Şamanizm’den etkilenen ve günümüzde yer tutan adetler nelerdir?
Şamanizm’de adak ve bir ruha bir şey adama ritüeli çok yaygın görülür. Bazı iyi ruhlarla trans haline geçmek için değerli içkilerin bir kısmı yapılan ritüellerde yere dökülürdü zamanla bu alışkanlık yola çıkan insanın arkasından su dökmeye kadar evirilmiş ve şimdi de bizim adetlerimizden biri olmuştur.
Şaman kültüründe su, tabiat ve doğanın bir parçası olduğundan önemli bir yer tutmaktadır. Şamanlar su içerlerken akıllarının başlarından uçup gitmesini engellemek için başlarını tutarlardı bu adet de günümüze kadar gelmiştir.
Şamanların ritüellerinde çok önemli bir yer tutan kurşun dökmek bugün hala günümüzde yapılmaktadır. Bilimsel çalışmalar kurşun dökülerek kişinin üzerinde bulunan enerji ağının kırıldığını göstermişlerdir. Şamanlar da tam olarak bunu yapmaktadır; kişinin üzerinde bulunan negatif enerji ağını kırmaktadırlar çünkü kişiler kendilerinde bir ağırlık olduğunda kendilerini iyi hissetmediklerinde ya da sürekli olarak kendilerini şanssız hissettiklerinde kurşun döktürmek isterler.
Bakıldığında herkes birisinin kafasının üzerinde bir kaba erimiş kurşunu dökebilir ama önemli olan burada kurşunun su dolu kaba girince donarak oluşturduğu şekli yorumlamaktır. Bu ritüel Şamanizm de önemli bir yer tutmaktaydı çünkü şamanlar aynı zamanda rüya tabirlerini de yorumladıklarından kurşun döküldüğünde oluşan şekilleri doğru yorumlamalı gelecek ya da geçmişle ilgili bilgi vermek zorun dadıydılar bu durum şamanın toplum tarafından kabul görmesinde gerçekten mistik özellikleri olduğuna inanılmasında çok önemli bir yer tutmaktadır.
Şamanizm’de neden doğa ve tabiat olaylarına çok değer verildiğini özellikle göçebe bir hayat yaşamaları ve bu yüzden doğa olaylarına çok maruz kaldıklarından dolayı görüyoruz ki onlara göre her şeyin bir sahibi ve koruyucusu vardır ve mutlaka ondan izin alınması gerekir. Tahtaya vurmak eylemi tamamen Şamanizm kökenli bir ritüel olup tahtanın içinde kötü ruhların olduğuna inanıp onları kovmak için yaptıkları ve günümüze kadar gelmiş olan bir adettir.
Halı ya da kilimlerde kullanılan işaretler. Şamanlar törenlerde giydikleri sadece kendilerine özel kıyafetlerde mutlaka hayvan figürleri kullanılırlardı mesela leylek ve kedi Şamanizm de çok değerli iki hayvan olarak sayılmıştır. Ayrıca kıyafetlerde kullanılan bu hayvan motifleri ya da hayvan parçaları ile onların ruhlarına trans olarak geçerek kötülükleri kovduklarına inanılır ve bazendi onların suretlerine geçerek yer altına inip kötü ruhlarla savaşırlardı işte bu yüzden eski Türkler gerek kıyafetlerinde gerekse de halı ve kilimlerinde bolca hayvan figürü kullanmışlardır ayrıca halı ya da kilimlere işlenen bu motiflerin yabani hayvanlarını evlerden yaşam alanlarından uzak tuttuklarına inanılırdı.
Ağaçlara ya da mezarlıklara çaput bağlamak: Bu durum Şamanizm kendine has dilek ve istek isteme şeklidir. Şamanizm’de doğa, tabiat çok kıymetli olduğundan ve her şeyin bir ruhu olduğuna inanıldığından bir şey isteyecekleri zaman ağaçlara çaput ya da bez bağlarlardı ve bunlarda genelde beyaz, kırmızı ve siyah renkte olurlardı.
Yeni evlenen gelinlere kırmızı kurdele bağlamak ya da bir kadın doğum yaptığında başına kırmızı kurdele bağlamakta kırmızı rengin gözün enerjisini çektiğini inanılmasından gelir en başta dikkati çeken kırmızı renk daha sonra verilecek olan negatif enerjiyi de ortadan kaldırmaktadır.